Garmin'de Antreman Programı Oluşturma

Yüzme antremanlarını Garmin üzerinden takip etmek muhteşem bir kolaylık sağlıyor. Öncelikle antremanı rastgele olmaktan çıkarıyor ve planlı programlı hale getiriyor. Antreman zaten planlı yapılan bir egzersizdir diyeceksiniz ama bizim gibi gündüz çalışıp akşam spor yapanlar için tam olarak öyle olmayabiliyor. Saate yüklediğiniz bir programı antreman esnasında takip etmek kişiye yönlendirilme hissi veriyor, dışsal bir motivasyon kasnağı gibi. Aslında programı oluşturan benim ama programı uygularken onun dediğini yapıyorum. Yani karar verme sürecinin zorluğunu yaşamamış oluyorum. :)

Garmin'den devam edelim. Garmin Kontrol Paneli'nde (dashboard) triatlon ve koşu için hazır egzersiz programları var. Koşu için çok daha fazlası var ama örnek olsun diye alttakileri göstereyim istedim. Burada en büyük avantaj nabız ölçme desteği, ki bu, antremanları çok da verimli hale getiriyor. Bu hazır programlardan saatinize yükleyip takvime eklediğinizde hangi gün hangi özellikte bir antreman yapacaksanız bunu çok kolay bir şekilde buradan takip edebiliyorsunuz.

Bu alttakiler ise triatlon için hazır antreman programı, açık alanda bu antremanı yapabilecek imkanım olmadığı için bu programlardan kullanmadım hiç. İlgilenenler için verimli programlar.

Bisiklette ise 1 tane program var, bisiklete binebildiğim günlerde önceliğim keyif almak olduğu için ve de istanbul bisiklet kullanıcıları için çok da güvenli olmadığı için bisiklette program yapmayı düşünmedim.

Yüzme için ise hazır bir program yok. Aslında olmayacak bir şey değil ama koymamışlar. Bunun yerine kendi yüzme antremanımızı kendimiz oluşturabiliyoruz. Gerçi koşu ve bisiklet antrenmanı oluşturmak da mümkün. Yüzme antremanı oluşturmayı alttaki videoda izleyip siz de yapabilirsiniz.

Program oluşturduktan sonra antremanda nasıl kullanacağınızı da altta anlattım. Ben program içeriği için sevgili Samed kardeşimden yardım aldım. Kendi seviyenize uygun siz de program oluşturup uygulayabilirsiniz. 

Çanakkale Bisiklet Turu

turdan iki hafta önce Avcılar sahilde bisikletimin lastiği patlayınca biraz tedirgin olmuştum, 

ya turda da patlarsa of işin yoksa kenara çek ve lastik değiştirmeye uğraş... sonrasında internetten araştırdım bu konuda ne yapabilirim diye düşünürken Zafer zırhlı dış lastiklerden falan bahsetti. (linki burada) ama gerek shipping süresi gerekse de şimdi o kadar para ayırmak istememem nedeniyle başka ne yapabilirim kısmına odaklanayım dedim. forumların birinde patlayan iç lastiğin ikiye bölünüp dış lastiğin iç kısmına yapıştırılması önerisi vardı kısmen makul geldi ve yapayım dedim. iki tekerleği de söktüm bu işlemi uygulayıp tekrar taktım, yorucu oldu ve yaklaşık bir saatlik zamanımı aldım. turdan önceki gün bunu Zafer'e anlattığımda çıkıp biraz sür dedi, belki balansında sorun olmuş olabilir diye. iyi ki de çıkmışım, lastikte potluk oluşmuş düzenli bir frekans şeklinde küçük bir tümsekten geçer gibi düz yolda sarsılma etkisi veriyordu. eve gelir gelmez tekerlekleri söküp yapıştırdığım kısmı söktüm ve tekerleri tekrar taktım.

sabah erken çıkacağımız için geçe kalmadan yattım.

sabah 5 civarında beni evden aldılar, Zafer'le benim bisikleti askıya taktık, Özgür'ün bisikletini de ön tekerleği sökerek içeriye yerleştirdik. arkasına bisiklet asılmış arabaları heyecan verici bulmuşumdur hep. fotografta görünmüyor ama takma ve sabitleme işlemi biraz zaman alıyor ve yaparken de dikkat etmek gerekiyor.

tur iki günlük ve iki etaplık bir tur. biz ikinci gün kısmına katılacaktık. ilk gün Troia antik kentine ikinci gün de Gelibolu Şehitlik anıtına yapılacaktı. turdan önce duyurulan güzergah alttaki gibi olacak demişlerdi. 

ama bizim kullandığımız güzergah bundan farklı oldu. sanırım güzergahı değiştirdiler ve bize de öncesinde haber vermeyi gerek görmediler.

Garmin'in GPS verisi bu şekilde. biz şehitliğe kadar yaklaşık 30 km pedallayıp oradan da yine aynı güzergahtan geri dönmüş olduk. 

başlangıç noktamız olan Eceabat'a vardığımızda nerede kahvaltı yapabiliriz diye düşünürken toplanma alanının oradaki bir börekçide kahvaltımızı yaptık sonrasında bisikletleri hazırladık kıyafetlerimizi de giydikten sonra artık tura başlamaya hazırdık.

göğüs numaralarımızın da yer aldığı kiti aldıktan sonra başlangıç noktasından hareket ettik. kalabalık bir grup ile sürüş yaptığımız için mola yerine kadar ortalama 15-20 km hızla yol aldım. turda her türlü bisiklet, her yaş grubundan insanlar vardı. 

aksiyon kamerasını kaskın üzerine sabitlemiştim ama oradaki görüntüleri beğenmedim, çok fazla sarsıntı vardı. onun için buraya koymaya gerek görmedim.

mola yerinde bize su ve çikolata ikram ettiler. Zafer'le kasklarımızın aynı olduğunu farkettik. Yılmaz ve diğer arkadaşlar bu turu antreman etabı gibi düşünüp kalabalığın içinde yer almaksızın çıkmak istediler. onlar önden gittiler, biz de arkadan Şehitlik anıtına doğru devam ettik.

Şehitlik'e geldiğimiz zaman şehitlerimiz için fatihalar okuduk, bayrağımızı selamladık. 

bize ayrılmış olan alana giderek makarna çorba ve tatlıdan oluşan menümüzü çayla da taçlandırdıktan sonra biraz dinlendik, sohbet ettik, fotograflar çektik. 

geldiğimiz güzergahtan geri dönecektik. kalabalığa yakalanmayalım diye nispeten erken bir şekilde alandan ayrıldık. bir ara uzunca bir yokuşa rast geldik. o yokuş fazlasıyla yordu, hiç bitmeyecek sandım ama pes etmeden devam ettim. yolda bir iki yerde virajı alamayan veya kayan kişiler vardı. tur bitimine kadar çok şükür kaza yapmadan vardık. 

bitiş noktasında madalyalarımız sertifikamız ve tavuklu pilavımızla minderlere yayıldık. yorucu ve keyifli bir bir sürüş yapmıştık. 

saatim bana 75 saat dinlenme süresi tavsiye etti. eve geldiğimde ne kadar yorgun hissettiğimi tarif edemiyorum. sonuç olarak millet olarak büyük bir başarıya imza attığımız ve bu uğurda bir çok şehit verdiğimiz bir alanda sürüş yapmış olduk, onları minnetle andık. 

Engin Abi'ye...

Tanıklığımdır.

Çarşamba günüydü, Murat'ın getirdiği kocaman  parmesan peynirinden bölmeye çalışırken kafeterya kapanmıştı. Çok severmişsin parmesanı biz de isabet oldu diye sevinmiştik. Havuz çıkışı elinde uludağ mandalina gazozlarını tutar bizi mahcup ederdin. Bu sefer kafeterya kapandığı için yavaşça durağa doğru yürüdük. Cumartesi elemelere gideceğim demiştin. İyi yüzüyorsun sıkıntı yapma bağlamında cümleler kurmuştum. Her zamanki tebessümünle karşılık vermiştin. Cuma antremanında yoktun. Cumartesi öğleden önce aradım, çaldı. Yüzüyor olmalı ya da sırasını bekliyor olmalı dedim. Yoksa neden açmayaydın? Öğleden sonra aradım ulaşamadım. Acaba kötü geçti de konuşmak istemiyor musun diye düşündüm. Pazar da ulaşamadım, pazartesi de. Acı haber salı günü geldi.  Ölüm bütün gerçekliğini ortalığa saçmış dehşetle seyretmek bize düşmüştü. Bunu tarif edemiyorum. Üzüntünün tarifi yok. Allah'tan geldik yine ona döneceğiz cümlesi ağzımdan dökülürken göz yaşlarım eşlik ediyordu bu cümleye. 

Sen iyi biriydin Engin Abi, ben buna şahidim. Allah taksiratını affetsin ve seni cennetine koysun diye dua ediyorum. 

Toscana/İtalya Gezisi

Portekiz Gezisi

Milano-Italya

Bari-Italya